Türkiye MS Derneği
Ekim 18, 2024
Otizm Vakfı
Ekim 18, 2024

MS Hastalığı

MS Hastalığı Nedir?

Multipl Skleroz (MS) beyinde ve omurilikte, mesajları taşıyan sinir telleri etrafındaki koruyucu kılıfın (miyelin kılıfı) hastalığıdır. Merkezi sinir sistemi ile organların bilgi iletişimini sağlayan omuriliğin miyelin tabakası üzerindeki fiziksel tahribatın bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Kılıfın hasar gördüğü yerlerde sertleşmiş dokular (skleroz) yer almaktadır. Bu sertleşmiş alana da plak denir. Bu plaklar, sinir sistemi içinde pek çok yerde oluşabilir ve sinirler boyunca mesajların iletilmesini engelleyebilir.

Multipl-skleroz (MS) nedenleri nelerdir?

Bu konuda pek çok farklı teoriler olmasına rağmen MS’in nedeni henüz kesin olarak tespit edilebilmiş değildir. Yapılan değişik araştırmalarda hastalığa neden olabilecek çok çeşitli nedenler (daha önce geçirilmiş virütik enfeksiyonlar, çevreden kaynaklanan bazı zehirli maddeler, beslenme alışkanlıkları, coğrafi etmenler, vücudun savunma sistemindeki bozukluklar) sorgulanmışsa da hiç biri kesin neden olarak saptanamamıştır.

Bazı araştırmacılar, MS’e henüz belirlenemeyen bir virüsün neden olduğunu ileri sürmektedirler. Bu teoriye göre, çocuklukta veya gençlik döneminde vücuda giren bu virüs; beş, on ya da on beş yıl gibi bir süre hiçbir belirti göstermeden vücutta kalmakta, daha sonra yine bilinmeyen bir nedenle, örneğin şiddetli bir üst solunum yolu hastalığı sırasında ortaya çıkmaktadır.

Diğer bir grup bilim adamı ise, oto-immün ( vücudun kendi bağışıklık sisteminin neden olduğu) bir hastalık olduğunu düşünmektedirler. Bu teoriye göre; vücudun bağışıklık sistemi normal olarak, vücuda giren yabancı mikrop ya da viruslara karşı vücudu korumak için karşı saldırıya geçip onlarla mücadele etmesi gerekirken, MS’li kişilerde bilinmeyen bir nedenle, merkezi sinir sistemindeki sinirlerin miyelin kılıfına saldırıp onları tahrip etmektedir.

Bu teorilerin tümünün bir arada etkileşim gösterdikleri de düşünülebilir. Yani genetik olarak yatkın kişilerde, MS ile ilgili bilinmeyen bir virüsün, vücudun bağışıklık sistemini olumsuz yönde harekete geçirerek, sinirlerin miyelin tabakasına saldırmaya ve onu tahrip etmeye yönlendirdiği söylenebilir

MS (Multipl-skleroz) belirtileri

Hastalığın ilk belirtileri birkaç gün içinde ortaya çıkar; alevlenmeler ve düzelmelerle seyreder. Başlangıç dönemlerinde tam bir düzelme gösterirken, az sayıda hastada baştan itibaren düzelmeler olmaksızın kötüleşme söz konusu olabilir.

MS belirtileri, şiddet ve seyir yönünden hastadan hastaya çok büyük değişiklikler gösterebilir. Bazı hastalarda değişik hastalık tabloları arka arkaya ortaya çıkar, daha sonra tam ya da kısmi iyileşme görülür. Belirtiler etkilenen sinir sistemi bölgesine göre farklıdır.

Bunlar arasında halsizlik, karıncalanma, uyuşma, duyu eksikliği, denge bozukluğu, çift görme, görme azlığı, konuşma bozukluğu, titreme, kol ve bacaklarda sertlik, güçsüzlük, idrar kaçırma veya yapamama, erkeklerde cinsel güç azlığı sayılabilir. Tanımlanan belirtilerin bir ya da birkaçına birlikte rastlanabilir.

MS (Multipl-skleroz) kimlerde görünür

Öncelikle Multipl Skleroz(MS) ölümcül bir hastalık değildir. Bu konuda yapılmış pek çok çalışma vardır. Bu çalışmalarda ortalama yaşam süresi açısından MS’lilerle sağlıklı bireyler arasında önemli bir fark olmadığı ortaya konmuştur. MS’de bulaşıcılık söz konusu değildir.

Multipl Skleroz (MS) genç insanlarda nörolojik nedenli engelliliklerde birinci sırayı almaktadır. Hastalık genellikle gençlerde, kadınlarda, sosyo-ekonomik düzeyi yüksek toplumlarda, kentlerde yaşayan eğitim düzeyi yüksek kişilerde görülen bir hastalıktır.

MS’li kişilerin, tedavi için aldıkları bazı ilaçların etkisiyle enfeksiyon hastalıklarına karşı direnme güçleri azalır. Bu nedenle hastaların solunum yolları enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları gibi hastalıklara diğer insanlardan daha fazla yakalanma eğilimleri vardır.

MS, bir akıl ya da ruh hastalığı olmayıp, tıbbi olarak tamamen bir sinir sistemi hastalığıdır.

MS kalıtsal bir hastalık değildir. Ailelerinde MS bulunan kişilerin MS’e yakalanma eğilimi az da olsa vardır.

MS en çok hangi yaşlarda ortaya çıkar?

Hastaların yaklaşık 2/3’ünde ilk belirtiler, 20-40 yaşlar arasında ortaya çıkar ancak 10 yaş gibi erken başlangıçlı hastalar ve 40 yaşından sonra başlayan vakalar da vardır. Kadın-erkek dağılımı açısından kadınlarda 2/3 kat daha sıktır.



MS Hastalığına Dair

MS Belirtileri ve Bulguları
MS, beyin ve omuriliği etkilediği için çok çeşitli nörolojik belirtilere yol açabilir. MS’e bağlı yakınmalar “MS atağı” sırasında ortaya çıkıp daha sonra iyileşebileceği gibi bir kısmı uzun dönem kalıcı olabilmektedir. Bu belirtiler ciddiyet ve süre açısından da çeşitlidir. MS’i olan bir kişi genellikle bir veya birden fazla belirti yaşayabilir ancak bu belirtilerin hepsi herkeste görülmez. Yakınma ve belirtilerin olmadığı sessiz dönemler (remisyon) de hastalık seyrinde görülmektedir. Bu belirtilerin en sık görülenleri aşağıda özetlenmektedir : • Duyusal belirtiler; yüzde, kollarda ya da bacaklarda uyuşma, karıncalanma, keçeleşme,ağrı gibi duyusal belirtiler, • Görme ile ilgili belirtiler: Bulanık görme, çift görme, • Kuvvetsizlik; kolda, bacakta kuvvet kaybı, ince hareketlerde beceri kaybı, • İdrar/bağırsak sorunları: İdrar kaçırma, idrar boşaltma sorunu ve kabızlık gibi, • Baş dönmesi,denge sorunları, titreme, • Yorgunluk Daha az sıklıkla da, depresyon, cinsel işlev bozuklukları, hafıza sorunları, uyku sorunları, baş ağrısı, epileptik nöbetler görülebilmektedir. MS’de yorgunluk, halsizlik, uyuşmalar gibi şikayetler gün içerisinde aralıklarla olabileceği gibi günlerce, haftalarca da sürebilmektedir. Atak döneminde olan şikayetlerin en az 24 saat sürdüğü bilinmektedir. Bu nedenle hastalığın takibi açısından şikayetlerin ne zamandan beri görüldüğü önemlidir. Tanı için en önemli veriler, sizin hastalık öykünüz ve muayene bulgularınızdan elde edilir. MS tanısı nöroloji uzmanı, tercihen MS konusunda deneyimli bir uzman tarafından konmalıdır. MS’li kişilerin bir kısmında tanı şüpheli olmakta, Dünya’nın en deneyimli merkezlerinde bile tanı sorunu yaşanmaktadır. Çünkü özellikle başlangıç dönemlerinde MS’i taklit edebilen pek çok hastalık vardır. MR ve beyin omurilik sıvısı incelemesi gibi laboratuar bulguları da MS dışında pek çok hastalıkta benzer şekilde bulgular verebilir.Tek başına hiçbir test MS tanısı için yeterli olmayacağından, öykü, nörolojik muayene ve tetkikler sonucunda tanı konulur. – Doktor geçmişinize ait sağlık bilgilerini dinleyerek MS hastalığına ait belirtilerin geçmişte görülüp görülmediğini araştırır. – Ayrıntılı bir nörolojik muayene yapılır. – Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) ile MS hastalığında oluşan plakların mevcut durumu araştırılır. MRG, yumuşak doku hassasiyeti en yüksek olan görüntüleme yöntemidir. – “Uyarılmış potansiyeller” adı verilen ve merkezi sinir sisteminin belli bir uyarıya uygun zamanda verdiği yanıtı ölçen testler. – Beyin – Omurilik Sıvısı incelemesi.Bu işlemde omuriliği çevreleyen sıvının içeriğine bakılır. Her hastanın MS’i kişisel olarak değerlendirilmeli, herhangi iki MS hastasının birbirine benzemediği unutulmamalıdır. MS’te belirti ve bulgular tutulum yerine göre farklılıklar gösterir: Etkilenen Bölge Belirti ve Bulgular Göz Siniri Optik nevrit: Bulanık görme Beyin sapı Çift görme, karışık görmeDengesizlik Başdönmesi Beyincik DengesizlikSersemlik Titreme Sarhoşvari konuşma ve yürüme Omurilik Kaslarda kasılmaGüçsüzlük Uyuşma/ hissizlik Mesane sorunları Barsak sorunları Yaygın Beyin Etkilenmesi Zihinsel etkilenmeDepresyon Mani Belirli Bir Bölgeye Bağlanamayanlar YorgunlukAğrı
MS ve D Vitamini
Vitamin D Nedir ve Ne Yapar ? D vitamini deride kolesterolden sentezlenen bir vitamindir. Sentezi için güneş ışığında bulunan B tipindeki ultraviole dalgalarına ihtiyaç vardır (UVB).Tam etkin vitamin sentezi için karaciğer ve böbreklerin sonraki basamaklar üretim çalışmasına katılımı gereklidir. Etkilediği hücreler arasında immün sistemin T ve B lenfositleri, saç hücreleri, kas doku, yağ doku, kemik doku hücreleri bulunur. Güneş ışığında D vitaminin sentezi için gerekli UVB miktarı zararlı olan UVA miktarına göre daha fazladır. UVA deri kanseri (melanoma) yapabilir ancak UVB’nin böyle bir etkisi yoktur ve yararlıdır. Güneşe çıkmak dışında D vitamini içeren gıdaların tüketilmesi, D vitamini içeren tabletlerin alınması yolu da uygun olabilir. Günlük 1000 IU dozu yeterli iken, 10-15.000 IU/gün alan olgularda bile bir yan etki gözlenmediği ifade edilmiştir. MS İle İlişkisi Nedir? Yapılan çalışmalar, UVB ve D vitamininin ayrı ayrı, MS sürecinde kötü özellik taşıyan immün hücreleri (Th1 hücreleri) ve bu hücrelere ait ürünleri azalttığını göstermiştir. Avustralya’da yapılan bir çalışma, fazla güneşe maruz kalma ve yüksek D vitamini seviyesinin, MS hastalarındaki gibi bir demyelinizan atağı önlemede faydalı olduğunu ortaya koymuştur. Yapılan çalışmalar, D vitamini seviyesi düşük olanlarda, hastalığa ait dizabilitenin daha yüksek ve atak sıklığının daha fazla olduğunu göstermiştir. MS Tedavisinde Yeri Var mıdır? Elde edilen MS ve D vitamini arasında bir ilişki olduğuna ait kanıtlara karşın, D vitamini desteği yapılmasının, MS atak ve dizabilite üzerine etki ettiğine ve düzelttiğine ilişkin ve de alınması gereken günlük D vitamini dozuna ilişkin bir çalışma ve buna ait sonuçlar yoktur. Arada bir ilişki varlığının gösterilmesi, tek başına neden – sonuç bağlantısını kurmada yeterli değildir. Ancak genellikle D vitamini desteği önerilmektedir.
MS Tanısı Nasıl Konur?
Tanı için en önemli veriler sizin hastalık öykünüz ve muayene bulgularınızdan elde edilir. MS tanısını nöroloji uzmanı tercihen MS konusunda deneyimli bir nöroloji uzmanı koymalıdır. Nöroloji uzmanları çoğu MS hastasına kolayca konabilmektedir. Bununla birlikte hastaların bir kısmında tanı şüpheli olmakta, Dünya’nın en deneyimli merkezlerinde bile tanı sorunu yaşanmaktadır. Çünkü özellikle başlangıç dönemlerinde MS’i taklit edebilen pek çok hastalık vardır. MR ve beyin omurilik sıvısı incelemesi gibi laboratuar bulguları da MS dışında pek çok hastalıkta benzer şekilde bulgular verebilir.Tek başına hiçbir test MS tanısı için yeterli olmayacağından çeşitli test ve yöntemlere gerek duyulur. Bir çok hastalıkta olduğu gibi nörolojik öykü, muayene bulguları ve tetkikler sonucunda tanı konulur. Doktor geçmişinize ait sağlık bilgilerini soru cevap şeklinde dinleyerek MS hastalığına ait belirtilerin geçmişte görülüp görülmediğini araştırır. Ayrıntılı bir nörolojik muayene yapılır. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) ile MS hastalığında oluşan plakların mevcut durumu araştırılır. MRG, yumuşak doku hassasiyeti en yüksek olan görüntüleme yöntemidir. “Uyarılmış potansiyeller” adı verilen ve merkezi sinir sisteminin belli bir uyarıya verdiği yanıtı ölçen testler. Teşhis etmenin güç olduğu durumlarda ise ; Beyin – Omurilik Sıvısı incelemesi.Bu işlemde omuriliği çevreleyen sıvının içeriğine bakılır. Bilişsel yeteneklerin değerlendirilmesi. Bu işlem yetkili bir nörolog veya nöro-psikolog tarafından yapılmalıdır. Eğer sizi sadece tek bir doktor görmüşse ikinci bir fikir alma isteğiniz son derece normaldir. Bunu da doktorunuz ile paylaşabilirsiniz. Doktorunuzun size kızacağından, tepki göstereceğinden endişe etmeyiniz. Tam tersine, ikinci görüş için başvuracağınız hekimin kimler olabileceği konusunda da başlangıçtaki doktorunuzdan fikir almanız yararlı olacaktır. Ancak burdan mutlaka ikinci bir doktorun da sizi görmesi gerektiği anlamı çıkarılmamalıdır. MS konusunda deneyimli olan doktorların genel olarak size benzer şeyler söyleyeceğinden emin olabilirsiniz. Doktorunuzun MS konusunda deneyimli olduğundan eminseniz ikinci bir görüş almanız hiç de gerekli olmayacaktır. MS ile ilgilenen doktorların ismini öğrenmek isterseniz Türk Nöroloji Derneği’nin www.noroloji.org.tr adresinden multipl skleroz çalışma grubu sayfasına bakabilirsiniz. Bunun dışında da MS takip eden pek çok nöroloji uzmanı bulunmaktadır. MS tanısı almanız başlangıçta sizde bir şok etkisi yaratacaktır. “Neden ben ?” sorularını sorabileceksiniz. Bazı hastalar bir süre hastalığı inkar eder, kendine konduramaz. Kızgınlık, öfke ve suçlamalar olabilir. Gelecek endişesi, en kötü senaryoyu düşünme ortaya çıkabilir. Bu aşamalarda pek çok yerden doğru-yanlış bilgiler edinirsiniz. İnternet karıştırılır. Pek çok kişi, hatta nöroloji dışındaki bazı doktorlar bile MS hakkında çoğu yanlış bilgiler verir, tavsiyelerde bulunur. Kafalar karışabilir. MS konusunda gerçekler öğrenildikçe korku ve endişe kaybolmaya başlar. Çünkü insan genelde bilmediği şeyden korkar, endişelenir. MS’in gerçeklerini öğrendikçe bazı endişe ve korkularınızın abartılı olduğunu göreceksiniz. Bir süre sonra hastalık kabullenilir. Hastalığı kabullenmek demek vazgeçmek, kader deyip akışına bırakma anlamı taşımaz. Tam tersine hastalıkla başa çıkma yolları aranır. Size MS tanısı konduğunda kendinizi kötü hissetmeniz olağandır. Ancak hastalıkla en iyi düzeyde mücadele etmek için gerçekleri öğrenmeniz ve artık ileriye bakmanız önemlidir. Kafanızın karıştığı durumlarda yapmanız gereken şey nöroloji doktorunuz ile konuşmak, sorularınızı ona sorup gerçekçi yanıtları öğrenmektir.